31 Mart 2009 Salı

Audrina Patridge'in Cici Elbiseleri

Türkiye'de de gösterilen The Hills'in güzel oyuncusu Audrina Patridge'in bu cici elbiseleri çok hoşuma gitti. Artık yaz gelse de bizde giyebilsek elbiselerimizi. İşte böyle giyenleri görünce çok kıskanıyorum :)
Turuncu, düşük omuzlu çiçekli elbisesi belden lastikli ve dökümlü. Yani bel bölgesindeki fazla kiloları güzel saklar :) Sarı clutch çantasıyla da elbiseyi tamamlamış. Lacivert elbisesinin de rengi ve deseni çok hoş. Tabi kadının kendi de çok hoş...
Geçtiğimiz günlerde bir kot markası için verdiği seksi pozlarla dikkat çekmişti.

Sizce elbiseler, çekimler ve Audrina nasıl? :)

30 Mart 2009 Pazartesi

Vanessa Hudgens'in Şort Kombini

Vanessa Hudgens kısa siyah şortunu, siyah püsküllü bir bluz, uzun kolyeler, clutch çanta ve kısa deri bir ceketle tamamlamış. Bence hoş da olmuş. Sizce Vanessa Hudgens nasıl görünüyor?

Merbe'nin Hediyesi

Bu sabah kargocuların evin zilini çalmasıyla uyandım. Kargoyu teslim aldım ve nasıl heyecanla açtım bilemezsiniz :) Sevgili Merbe bana çok cici, çok güzel bir bileklik göndermiş, hemde mor. Bu aralar mor takıntım var ve bu bileklikte hergün kolumdan çıkmayacakmış gibi.
Bileklik çok güzel bir kelebek paketin içinde geldi ve içinde de küçük bir not yazılıydı. Düşünceli arkadaşım Bursa'da En Moda'ya uygun küçük bir yazı yazmış. Merbecim çok tatlısın, hediyen için çok çok teşekkür ederim :)

27 Mart 2009 Cuma

Tasarım Harikaları

Bu sabah dergileri biraz karıştırırken bu cici ayakkabılarla karşılaştım. Bu tasarım harikası ayakkabıları yabancı bir firma değil, İstanbul Nişantaşı'nda NR39 diye bir firma yapıyor. Tasarımların hepsi el yapımı ve bu yüzden günde 15 ayakkabı üretiyorlar. Ürünlerinin hepsinde gerçek deri kullanıyorlar. Fiyatları da 2009 yaz sezonunda 109 TL ile 199 TL arasında, yani çok uygun. Herkeste aynı ayakkabıları görmeye sıkıldıysanız size tavsiyem NR39'a mutlaka uğrayın ki onlardan farkınız olsun :) Ben en yakın zamanda uğrayacağım :)
NR39 İstanbul'da Nişantaşı ve Bağdat Caddesi'nde. Ayrıntılı bilgi için tık tık .

26 Mart 2009 Perşembe

Nicole Noldu Sana Böyle?

Ahhh Nicole naptın sen. Ne bu eller böyle ne kadar kötü gözüküyor. Sanki o eller senin bir parçan değilmiş gibi. Ahh be güzelim yatmadan önce el bakımını yapsana. Morarmış ellerin ne kadar kötü gözüküyor. Neredeyse eldiven tak onları görmiyim dicem. Bize söz ver bundan sonra el bakımına dikkat edeceksin tamam mı.
:)

Cildinize Altın Sürer Misiniz?

La Prairie'nin Pure Gold serumu sihirli bir iksir gibi. İçindeki 24 ayar altın parçaçıkları sayesinde tek bir damlasıyla cildi geriyor, pırıltı veriyor, cilt ve yaşlanma lekelerin görünümünü azaltıyor, çizgi ve kırşıklıkları yok ediyor, cildin düzeyini ve dokusunu yeniliyor. Yani kısacası neredeyse estetik yapıyor. Birkaç damlanın yaptıkları sizide etkiledi değil mi? Fiyat mı dediniz? Sadece ve sadece TL olarak 1.102,50 TL!!!!
Bana da şu saatten sonra lüksün sınırı nerede sorusunu sormak düşüyor?
Sizce lüksün sınırı nerede?

Patchwork Sevenlere

Her zamanki gibi internette sörfümü yaparken eğlenceli bir site ile karşılaştım. Annelerimizin kırkyama diye tabir ettiği, patchwork sevenler için güzel bir site diye düşündüm ve sizinle paylaşmak istedim. Sitedeki patchwork koltuklar, sandalyeler, puflar, yastıklar, aksesuarlar benim dikkatimi çekti ve işte bu koltuklarda yayılıp uyumak istedim :)

Daha fazlası için tık tık

25 Mart 2009 Çarşamba

Günün Kombini

Sıcak havaları sabırsızlıkla beklerken biraz renklenmeye ne dersiniz?




Lacoste 2009 İlkbahar Yaz Koleksiyonu

Lacoste yine dopdolu, yine cıvıl cıvıl, yine rengarenk. Sporu ve şıklığı biraraya getiren Lacoste'un 2009 yaz koleksiyonunda dikkat çeken detaylar, her yaz vazgeçemediğimiz beyaz pantalonlar, spor ceketler, pileli etekler. Kumaşlarda ise bir önceki yazımda bahsettiğim gibi çizgili ve ekoseli modeller göze çarpıyor. Ve tabiki Lacoste'un klasik yaka kesimleri...

24 Mart 2009 Salı

Yeni Bir Mim Daha :)

Yeni bir mim, yine bir mim, yine ben, işte ben :)
Bu aralar mimlerim baya çoğaldı. Blogunu yeni takip etmeye başladığım Big City Problem ve Kokosh Sayfa'nın tatlı yazarı beni mimlemişler. Bu şekilde birbirimizin alışveriş sırlarını öğrenecekmişiz :) Aslında güzel bir olay. Herkesin farklı zevkleri var ve okurken zevk alıyorum. Hadi bakalım başlayalım...
- Favori Kıyafetin : Bu aralar renkli çoraplarla giydiğim kot şortum.
- En Sevdiğin Ayakkabı Markası : Hmmm. Ayakkabıda belli bir marka yok. Beğendiğim, kaliteli, hoş duran ayakkabılar tercihimdir.
- En Son Alışveriş Yaptığın Şey : Bershka'dan iki tane hırka ve birkaç kozmetik ürünü...
- Gardırobunda En Çok Bulunan Renk/ler : Siyah, beyaz, gri, mor sanırım en çok bu renkler.
- Pişman Olduğun Bir Alışveriş : Sanırım yok...
- En Sevdiğin Alışveriş Merkezi : Korupark AVM, Zafer Plaza AVM, Kent Meydanı AVM.
- En Sevdiğin Marka : Zara, Pull and Bear, Bershka, TopShop, Prada ohooo çok var...
- Şuan Gardırobunda En Çok Olmasını İstediğin Şey : Topshop'ta çok güzel tulumlar var bir yazımda bahsetmiştim. Onlardan istiyorummmm...
- En Çok Memnun Olduğun Alışverişin : Renkli hırkalarım. Herşeyle kombinleyebiliyorum.
- Sevdiğin Jeans (kot) Modelleri : Bu ara revaçta olan boyfriend jeanleri, skinny jeans.
- Hayatta Giymem Dediğin Kıyafet : Kahverengi ve siyahla kombinlenmiş bir kıyafet ve kot ceket kot pantalon kombinasyonu.
- Olmazsa Olmazlardan 3 Tane Şey : Rimelim, babetlerim ve rahat spor ayakkabılarım, kocaman içine herşeyi sığdırabildiğim çantalarım...
- En Sevdiğin "Düşük Fiyat Alisveris Mekani": İndirimde olan bütün mağazalar :)
- Alışveriş Parolan : Durmak yok alışverişe devammmmm :))))
Sıra geldi mimi devretmeye... Hmmm bende blogunu severek takip ettiğim sevgili Z Fashion'ı mimliyorummmmmm :)

Dolce&Gabbana Yaz Kataloğu

Modanın vazgeçilmezlerinden Dolce&Gabbana'nın koleksiyonunda çizgili kumaşlar ön planda. Dolce&Gabbana gibi bir çok marka da koleksiyonlarında çizgili kumaş kullanmış. Dolce&Gabbana'nın koleksiyonuna baktığımızda özellikle beyaz üzerine lacivert çizgiler göze dikkat çekmekte. Koleksiyonun diğer parçaları ise bu senenin trendi olan bol pantalonlar, kayık yaka elbiseler, iri çerçeveli gözlükler ve mantar şapkalar.

Kot Şort Kombinleri

Artık biliyoruz ki bu yaz bacaklarda çıplaklık ön planda ve mini kot şortlar da çok moda. Bende bu modadan esinlenerek sizlerle kot şort kombinleri paylaşmak istedim. İşte buyrun kombinler...

23 Mart 2009 Pazartesi

Sevgili Sevda'nın Bursa Hakkındaki Yorumu

Blogumu takip eden Sevgili Sevda, bir yazımda o kadar güzel bir yorum yazmış ki okumayanlar için paylaşmak istedim...

I LOVE BURSA
altiparmak ve heykeli özlemek, uludag'da kayak yapıp inkaya'da meyve salatası, mudanya'da balık yemeye gitmek, santral garajın krolarına, zafer plaza'nın tikilerine, adliye arkasinın özenti ama eğlenceli gençliğine, cacaron'una, hamamlarına, aralıkta güneş açan haziranda kar yağan değişken havasına, bir o kadar değişken insanına, otobüs çilesine, meridyenine, iskender kebabına aşık olmak, bursa yı sevmektir bursa'lı olmak...
-sadece bursa'da doğmak değildir, bursa'ya öyle yada böyle bir şekilde yolu düşenlerinde hissettiği duygudur. garip bir çekim büyüsü vardır bursa'nın, gelen bir daha kopamaz bu şehirden. çok göç alan şehirlerden olsa da, bursa'ya yerleşenler kendilerini bursalı hissederler.
-denize, dağa, kara, yeşillige, kestane şekerine, şeftaliye, kozahana, pirinçhana ve bunun gibi birçok güzellige sahip olmak.
-Çanakkale Savaşı'nda en çok şehit vermiş memleketin evlatları olmaktır. bu yönüyle her ne kadar dalga geçilse de "bursalı olmak" bu ülkedeki diğer herhangi bir memleketli olmatan çok daha gurur verici bir hadisedir.
-iskender döneri doyasıya yiyebilmek, uludag da keyif çıkarabilme ayrıcalığına sahip olmak, tarihle iç içe olmaktır.
-yepyeni değil, yepisyeni demektir.
-misket, bilye değil, cilli demektir.
-çay koymak değil, çay dökmek demektir.
-kışları uludağ'a, yazları mudanya veya kumla'ya gitmektir.
-sabahları her yeri siyah mat girintili çıkıntılı bir kaplama ile kaplanmış araçları görmektir.**
-gemlik'e doğru denizi görmektir.
-sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan çeşmelerden su içmektir.
-heykel'e çıkmaktır."heykel'deki heykelin hangi ayağı havada"diye sormaktır.
-akmerkez dendiğinde asmerkez'in çağrışmasıdır.
-bukart sahibi olmaktır.
-tekstil ve otomotiv cennetinde yaşamaktır.
-özdilek'te su böreği yemektir.
-kültürpark'a gitmektir.
-başka şehirlere giderken kestane şekeri götürmektir.
-kozahan, pirinç han, yeşil, hünkar, tophane'de çay ve nargile içmektir.
-trafik sıkışmaya başladığında bursa'ya yaklaştığını anlamaktır.
-sütaş'ın günlük sütlerinden içmektir.*
-gerçek iskender kebap yemektir.
-hayatında en az bir kez bursa'nın ufak tefek taşları eşliğinde folklör oynamış olmaktır.
-kaliteli bıçakların nerede bulunduğu bilmektir.
-bur-sa-lı-sın diyenleri umursamamaktır.
-çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip vazgeçememektir.
-uludağ yolunda içmektir.arap şükrü'de rakı balıktır.
-teleferikten korkmamaktır.
-teksas deyince amerika'yı değil bursaspor'u hatırlamaktır.
-bursalı olmakla gurur duymaktır. *
-bursalı olmak kışın 20 km. gidip kayak yapmaktır. sonra inip denize girmektir, deniz soğuk mu geldi? o zaman dön ankara tarafına inegöl de oylat ı sor. şöyle gerine gerine bir hamam sefası çek kendine. hala rahatlayamadın mı? bir de masaj isteyiver ordan. dönüş yolunda istersen inegöl den çıkma, köfte ye, istersen de bursa da iskender.
bursa dedin mi iki kere düşün. üniversite bitirdin ve istanbul gibi bir metropolde de çalışmak istemiyor musun ? o zaman bursa ya gel işsiz kalma ihtimalin düşük. istanbul dan kopamam diyenler mi var? zaten istanbul feribotla 20 dk.
16 plakayi gördüünde gözlerin yasariosa, Her sehirde bursaliyim dediinde yalama yapiliorsa, Atatürk stadinda sadece besiktasa küfür ediosan, Hiçbir yerde hiçbir seyden korkmuosan, Çok çabuk sinirleniosan, Polislerle beraber alem yapiosan, Altindaki sahin 'i ferrari saniosan
Ya Kaninda var! YadA BURSALISIN..
22 Mart 2009 Pazar 12:26

Markafoni'de Puma Özel Satışı Başladı

Markafoni'de indirimli Puma satışı başladı. Ayakkabı, çanta ve terliklerde inanılmaz indirimler var. Markafoni davetiyesi isteyenler email adreslerini yazsınlar, davetiye gönderebilirim...
Markafoni'de herşey çok çabuk tükeniyor. Acele edin...

Kime Daha Çok Yakışmış?

Derin V yaka, pembe elbiseyi sizce hangi ünlü daha iyi taşımış? Hangisine daha çok yakışmış? Amy Smart mı yoksa Nicole Scherzinger mi?

Yeni Mimlerim

Sevgili Pinksugarr ve Şirinem beni mimlemişler. İkisine de ayrı teşekkür ediyorum ve ilk mimle başlıyorum. Sevgili pinksugarr en çok kullandığım ürün ve eşyalardan 9 tanesinin resmini çekip blogumda yayınlamamı istemiş. Bende sık kullandığım ürün ve eşyaların resimlerini çektim ve işte buyrun başlıyorum.

1) Yaz yaklaştı ve ben yine pilatese başladım. Her sabah pilates yapmaya çalışıyorum. Arada tek tük günler atlıyor tabi :)
2) Parfümsüz olmaz değil mi? En sık kullandığım parfümlerim İssey Miyake, Christian Dior ve Hugo Boss...
3) Neutrogena göz makyaj temizleyicim. Gerçekten çok memnunum. Suya dayanıklı göz makyajını ve rimeli hiç zorlanmadan temizliyor. Ayrıca yağlı kalıntı bırakmıyor.
4) La Roche Posay Effaclar H köpük. Her akşam mutlaka yatmadan önce bu köpükle yıkıyorum yüzümü. Bundan 4 ay öncesinde alnımın tam ortasında kocaman sivilceye benzer bişey çıkmıştı. Folikül kistiymiş. İlaç tedavisine başlamıştım ve cildimin kurumaması içinde doktorum bu köpüğü vermişti. Tedavi gören ya da yıpranmış ciltlerde nemlendiri olarak kullanılıyor. Ben gerçekten memnunum ve cildimi de derinlemesine temizliyor.
5) İpod Shuffle :) Vazgeçilmezim...En çok kullandığım eşyalarımdan biri. Her hafta yapılan İstanbul-Bursa seferlerinde, kursa giderken, dönerken dinliyorum. O olmasa ne yapardım bilmiyorum :)
6) Schwarzkopf sıvı saç kremim ve Loreal köpüğüm. Saçlarım dalgalı ve kalın telli olduğu için sıvı saç kremini mutlaka kullanıyorum. Köpükte bukle bukle yapıyor :)
7) Olmazsa olmazım Lacoste güneş gözlüğüm. Bu gözlüğü aslında daha yeni aldım sanırım daha 1 ay olmamıştır. İstanbul Via Port Lacoste mağazası 150 TL'ye aldım.
8) Nivea fondötenim, nivea rimelim, nivea dudak stiğim ve oriflema yeşil çay özlü kapatıcım...
9) Ve son olarakta sabah akşam kullandığım cildim için ilaçlarım :)

Bu mimde sevgili Prettycool ve Caprice Diyarı'nı mimliyorum. Kızlar sizde bizimle en sık kullandığınız 9 eşyanızı paylaşırmısınız?

Gelelim ikinci mimimize. Sevgili Şirinem'in mim konusu ise en çok etkilendiğin kitap...


Kitap okumayı gerçekten çok seviyorum. Ama şu ara ders çalışmam gerektiği için biraz ara vermiş durumdayım. En çok etkilendiğin kitap! Bu gerçekten zor bir soru o kadar çok kitabı beğendim, o kadar çok kitaptan etkilendim ki hepsini yazamaya kalksam olmaz. Ama Dan Brown'un Da Vinci Şifresini yaklaşık 3 günde bitirmiştim. Başlarda çok sıkmıştı beni ama biraz ilerledikçe elimden bırakamıştım. Sanki onlarla beraber kutsal kaseyi bende aramıştım :) Sonra Dostoyevski Suç ve Ceza, Yaşar Aksan Çanakkale (bu kitabı gerçekten tavsiye ediyorum okurken ağlamıştım), Albert Camus Yabancı ve olmazsa olmaz Reşat Nuri Güntekin Yaprak Dökümü :)
İkinci mimde de sevgili Merbe seni mimliyorum tatlım. Bakalım seni hangi kitap ya da kitaplar etkilemiş...

20 Mart 2009 Cuma

Bershka 2009 Yaz Koleksiyonu

İspanyollar bu işi gerçekten biliyor :)
Bershka ile tanışmamız çok çok uzun zaman olmasada bizler tarafından sevildi ve beğenildi. Sebebi de koleksiyonlarının oldukça hoş ve trend, fiyatlarının da kesemize uygun olması :) Özellikle haftasonları gidildiğinde, beğendiğiniz bir ürüne doğru ilerlerken, o ürünü sizden önce birinin kapmasıyla suratınızın düştüğü bir mağaza Bershka :) Üzülerek söylüyorum ki çokta stokçu bir mağaza değil ve böylelikle giysiler kapanın elinde kalıyor diyebiliriz :) Bu yüzden siz en iyisi Salı ve Cuma günleri gidin. Çünkü o günlerde yeni ürünler gelmekte... Neyse dırdırı bırakayım :) Buyrun Bershka 2009 yaz katalogundan seçtiklerim...








Bershka Bursa'da; Kent Meydanı AVM ve Korupark AVM'de...

19 Mart 2009 Perşembe

Vintage Kombinler

Sizde de vintage tutkusu var mı?
Vintage geçmişten kopmak istemeyenlerin vazgeçilmez tutkusu. Bana eski film karelerini hatırlatıyor, yaşanmışlık hissi veriyor ve günümüz kadınlarıyla da buluşunca ortaya çok zevkli görüntüler çıkıyor.
Sizde fark yaratmak istemez misiniz? O zaman hadi annanelerinize, babannelerinize ya da annenize koşun. Eski sandıkları karıştırın. Oradan mutlaka birşeyler çıkacaktır :)